II. Filip’in ordusunda mızraklarının boyları 3.5–4 m kadar uzun olan ve pezheteroi ya da phalangitai adlı askerler bulunuyordu. Bu disiplinli askerler “phalanx” adlı bir sistemle savaşıyorlardı.

Falanks (phalanx) birliği normalden 2 kat daha uzun olan ve “sarissa” olarak isimlendirilen mızrakları kullanan askerlerden oluşuyordu. Phalanx’ta ilk sıralardaki askerler mızraklarını öne doğru uzatır ve düşmana mızraktan bir duvar örerlerdi. Bu sayede İskender’in babası Philip Phalanx’a göre daha kısa mızrakları bulunan Yunan şehir devletlerindeki hopliteleri, Trakya kabilelerini ve bölgedeki diğer uluslara karşı üstünlük sağlamıştır.

II. Filip’in ölümünden sonra yerine geçen İskender Falanks’ları güçlü Companion (Hetairoi) süvarileriyle desteklemiş ve ek olarak hypaspiste gibi yeni birimler oluşturarak phalanxlara koruma sağlamıştır. Buna ek olarak İskender ele geçirdiği bölgelerdeki Teselyalı süvariler, Rodoslu sapancılar, Giritli okçular gibi birlikleri de ordusuna katmış ve üstün stratejileriyle dağınık ve stratejileri sayı üstünlüğüne dayanan ve daha çok hafif donanımlı birimlerden oluşan Persleri sayıca az olmasına rağmen yenilgiye uğratmış ve helenik uygarlığı başlatmıştır.

Daha sonraki dönemlerde orduda fillerde kullanılmıştır, ve sadece ölüme karşı yaptığı savaşı kaybetmiştir.

 

Facebook Grubumuzdan : Andrew Tsipras’ın yazısıdır.